Çocuklarda Bağlanmanın Nörobiyolojisi
Bir bebeğin annesinin kucağında sakinleşmesi, ağladığında sesini duyunca durması ya da göz göze geldiğinde gülümsemesi… Bunlar aslında sadece duygusal anlar değildir; beynin içinde işleyen güçlü bir biyolojik mekanizmanın da göstergesidir.
İnsan beyni doğumdan itibaren ilişkiye ihtiyaç duyar. Güvenli bir bağ kuran çocuk, stresle karşılaştığında kendini daha kolay düzenleyebilir. Çünkü yanında onu yatıştıran, duygularına eşlik eden bir figür vardır.
Bu süreçte üç önemli hormon öne çıkar:
Oksitosin: Ten tene temas sırasında salgılanır, çocuğa güven ve sakinlik hissi verir.
Dopamin: Ebeveynin gülümsemesi ya da şefkatli bir sözü, çocuğun beyninde ödül mekanizmasını harekete geçirir.
Kortizol: Stres hormonudur. Güvenli bağlanan çocuk, zorlandığında bu hormonu daha kolay dengeleyebilir.
Beyin araştırmaları, güvenli bağlanma yaşayan çocukların duygularını daha iyi düzenlediğini, çevreye daha güvenle yaklaştığını ve sosyal ilişkilerde daha esnek olduğunu göstermektedir. Bir çocuğun kendini güvende hissetmesi, sadece o anı değil, tüm gelişim sürecini şekillendirir.
Bir dokunuş, bir bakış ya da sakin bir ses tonu… Çocuğun beyninde güven köprüleri kurar. Bu yüzden bağlanma yalnızca psikolojik değil, aynı zamanda biyolojik bir ihtiyaçtır. Güvende hisseden çocuk, geleceğe daha sağlam adımlarla ilerler.
Psikolog Fatmagül Erenay