Çocuklar neden yalan söyler? Gelişimsel bir bakış?
Çocukların yalan söyleme davranışı gelişimsel bir özellik olarak ele alınmaktadır. Yapılan deneylerde 2 yaşındaki çocukların %30’unun yalan söylediği, %70’inin ise doğruyu söylediği; 3 yaşındaki çocukların %50’sinin yalan söylediği, %50’sinin doğruyu söylediği; 4 yaşındaki çocukların ise %80’den fazlasının araştırmacıya yalan söylediği görülmüştür. Bu sonuçlar, yalanın çocukluk döneminde ortaya çıkan ve süreç içinde gelişen bilişsel bir beceri olduğunu göstermektedir. Yalan söylemenin iki temel boyutu vardır..
Övgü, Başarı ve Günümüz Ebeveynliği
Günümüz ebeveynliği, çoğu zaman çocukların davranışlarını şekillendirmek için övgüyü bir araç olarak kullanıyor. “Aferin, çok zekisin” ya da “Harika bir iş çıkardın” gibi cümleler, ebeveynlerin elinde motivasyon kaynağı haline geliyor. Ancak araştırmalar, övgünün çocukların başarısı ve motivasyonu üzerindeki etkisinin düşündüğümüz kadar basit olmadığını …
Otizmin Öznellik Üzerindeki Etkisi: “Kendi İçinde Bir Dünya”
DSM, bir el kılavuzudur; ancak bireyle çalışırken onun öznelliğini ve kültürel bağlamını göz önünde bulundurmaz. Kişiyi belirli kalıplara sokar ve bu çerçevede değerlendirmeye çalışır. Oysa bu süreçte bireyin biricikliği silinmiş, sınıflandırılmış, kategorize edilmiş ve özne olmaktan çıkarılmıştır…
Çocuklarda Bağlanmanın Nörobiyolojisi
Bir bebeğin annesinin kucağında sakinleşmesi, ağladığında sesini duyunca durması ya da göz göze geldiğinde gülümsemesi… Bunlar aslında sadece duygusal anlar değildir; beynin içinde işleyen güçlü bir biyolojik mekanizmanın da göstergesidir..
Doğuma bütüncül bir bakış? Anne bedeninde sonun başlangıcı.
Doğum, yalnızca bir bebeğin dünyaya gelişi değildir; kadının da kendi iç dünyasında yeniden doğduğu bir eşiktir. Annenin bedeni, yaşamın ilk evi olduğu kadar, ruhsal anlamda da bir dönüşüm alanıdır. Gebelik boyunca bedende büyüyen yalnızca bir çocuk değil; kadının kendi annesiyle, geçmişiyle, sevgisiyle ve korkularıyla…
“Her yazı, terapi odasında sıkça karşılaştığım soruların rehberi niteliğindedir.”