Övgü, Başarı ve Günümüz Ebeveynliği

Günümüz ebeveynliği, çoğu zaman çocukların davranışlarını şekillendirmek için övgüyü bir araç olarak kullanıyor. “Aferin, çok zekisin” ya da “Harika bir iş çıkardın” gibi cümleler, ebeveynlerin elinde motivasyon kaynağı haline geliyor. Ancak araştırmalar, övgünün çocukların başarısı ve motivasyonu üzerindeki etkisinin düşündüğümüz kadar basit olmadığını gösteriyor.

Psikoloji literatüründe övgü ikiye ayrılır: çabaya yönelik övgü ve zeka/kişilik övgüsü. Çabaya yönelik övgü, çocuğun gösterdiği emeği ve gayreti fark ederken; zeka odaklı övgü, çocuğu “akıllı” ya da “yetenekli” olarak etiketler. Carol Dweck’in çalışmalarının da işaret ettiği gibi, çocuklara “Çok çalıştığın için başardın” denildiğinde, onlar hedeflerine ulaşmak için emek vermeleri gerektiğini öğrenir. Ancak “Sen çok zekisin” mesajını alan çocuk, başarısızlıkla karşılaştığında kendini “yetersiz” hisseder.

Yaptığımız çalışmada da bu tartışmaya bir katkı sunduk. Deneysel gruptaki çocuklara çabaları için övgü verildi, kontrol grubundakilere ise nötr geri bildirim sağlandı. Sonuçlar, övgünün çocukların başarı oranı üzerinde anlamlı bir fark yaratmadığını ortaya koydu. Övgü sanılan kadar mucizevi bir yöntem olmayabilir.

 

Burada ebeveynlik açısından kritik nokta şudur: Çocuğun gelişimini desteklemek, yalnızca sürekli “aferin” demekten ibaret değildir. Tam tersine, çocuğun emeğini görmezden gelip zekasını överek büyütmek, onun kırılgan bir benlik geliştirmesine yol açabilir. Günümüz ebeveynliğinin en büyük yanılgılarından biri, çocukların motivasyonunu sürekli dışarıdan beslemeye çalışmaktır. Oysa çocuk, kendi içsel motivasyonunu keşfetmeye ihtiyaç duyar.

 

Övgü ilişkisel bir deneyimdir. Çocuğun ebeveyniyle kurduğu bağın bir yansımasıdır. Eğer ebeveyn yalnızca başarıya odaklanıyor ve çocuğu koşullu sevgiyle destekliyorsa, övgü çocuğun ruhsal dünyasında gerçek bir yankı bulmaz. Çocuğun ihtiyacı, yalnızca başarısının değil; duygularının, çabasının ve varoluşunun görülmesidir.

 

Sonuç olarak, övgü tek başına çocuğu ne daha başarılı ne de daha mutlu yapar. Asıl mesele, ebeveynin çocuğunu koşulsuz kabul edip etmediği, başarısızlıkta yanında olup olmadığıdır. Belki de en büyük övgü, “Sen değerlisin, çünkü sen sensin” mesajını verebilmektir.

Psikolog Fatmagül Erenay